Ntv bilim haberlerindeki bu yazıyı okuyunca Haruki Murakami nin 1Q84 romanı geldi aklıma
Son zamanlarda kafa dağıtmak için okuduğum kitaplardan biri... Bilim kurgu , paralel evrenler, mistik güçler ilginizi çekiyorsa tavsiye ederim...
Kitap biraz fazla kalın ama sürükleyici
İşte o yazı;
ntv bilim haberleri
'Kayıp uydu Ay'ın içinde saklı'
NASA, Ay’ın alt katmanlarında saklı olan sırları ortaya çıkarabilmek için 2011’in sonlarında GRAIL görevini başlattı. Gök bilimciler, Dünya’nın bir zamanlar iki uyduya sahip olduğunu ve yapılacak araştırmalar kapsamında kaybolan diğer uydunun izine Ay'ın karanlık yüzünde rastlanabileceğini düşünüyor.
Dünya’nın
bir zamanlar yörüngesinde iki uydu bulundurduğu ve geceleri gökyüzünü
iki ‘Ay’ın aydınlattığı düşüncesi, bir varsayım olmayabilir. GRAIL
projesinin araştırmacılarından, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde
gök bilimci olan David Smith, “Dünya’nın geçmişte iki uyduya sahip
olduğunu düşünmek heyecan verici bir düşünce... GRAIL ile Dünya-Ay
sisteminde kafaları karıştıran bulgulara cevap bulabiliriz. Ay, tuhaf
bir şekilde asimetrik bir doğaya sahip. Dünya’ya yakın ve uzak olan
bölgeleri birbirinden çok farklı” dedi.
Ay’ın
Dünya’ya yakın olan, yani evimize bakan tarafı, antik ve sertleşmiş lav
‘denizleriyle’ kaplı. Bu yumuşak yüzeye kıyasla, Ay’ın Dünya’ya uzak
olan kısmı dağlık, yüksek bir araziden oluşuyor. Gök bilimciler, uzun
yıllar Ay’ın iki yüzü arasındaki farklılığın nedenlerini çözemedi.
California Üniversitesi’nde gök bilimci olan Martin Jutzi ve Erik
Asphaug tarafından öne sürülen iki uydu teorisi ise Ay’ın çözülemeyen
tuhaflığını açıklamaya çalışan en son girişimlerden biri.
“DEV GÖK CİSMİSYLE ÇARPIŞTI”
Gök bilimciler, Dünya’nın dört milyar yıl önce Mars büyüklüğündeki bir gök cismiyle çarpıştığını ve çarpışma sonrası ortaya çıkan kozmik enkazın Ay’ı oluşturduğunu düşünüyor (Mars’ın büyüklüğü Dünya’nın yarısı, Ay’ın ise iki katı kadar). Jutzi ve Asphaug, yaşandığı kabul edilen bu çarpışmada aslında bir değil, iki uydu oluştuğunu savunuyor. Ay’dan daha küçük olan ikinci uydu, Dünya’nın yörüngesinde, Ay’ın önünde veya arkasında bir konum elde etmiş olabilir.
Gök bilimciler, Dünya’nın dört milyar yıl önce Mars büyüklüğündeki bir gök cismiyle çarpıştığını ve çarpışma sonrası ortaya çıkan kozmik enkazın Ay’ı oluşturduğunu düşünüyor (Mars’ın büyüklüğü Dünya’nın yarısı, Ay’ın ise iki katı kadar). Jutzi ve Asphaug, yaşandığı kabul edilen bu çarpışmada aslında bir değil, iki uydu oluştuğunu savunuyor. Ay’dan daha küçük olan ikinci uydu, Dünya’nın yörüngesinde, Ay’ın önünde veya arkasında bir konum elde etmiş olabilir.
David
Smith, “Normalde bu tür uydular oluşmalarından kısa bir süre sonra tek
bir kozmik cisim haline gelir... Ancak yeni teoriye göre, ikinci uydu
Dünya-Ay sistemindeki Lagrange noktalarından birinde konumlandı” dedi.
Lagrange
noktaları, iki kozmik cismin ortak yerçekimsel kuvvetleriyle kendi
yörüngelerinde oluşturdukları beş yörünge noktasını temsil ediyor.
Sistemdeki diğer gök cisimleri, bu beş noktadan birinde yörüngede
kalacak şekilde merkezi bir kuvvetle konumlanıyor.
Ancak
Lagrange noktalarında bulunan bir gök cismi, sonsuza kadar burada
sabitlenmiyor. Buradan yola çıkan Jutzi ve Asphaug, ikinci uydunun bir
süre sonra konumunu terk ederek Ay’la çarpıştığını düşünüyor.
Çarpışmanın düşük hızda gerçekleştiği ve büyük bir krater oluşturmadığı,
tersine, küçük uydunun Ay’ın uzak yüzündeki dağlık alanları ortaya
çıkardığı düşünülüyor.
GRAIL SIRRI ÇÖZEBİLİR
Ay’ın etrafında uçan ikiz GRAIL uzay araçları, Ay’ın yerçekimi alanı hakkında çok detaylı ölçümler yapıyor. GRAIL uzay araçları böylece, “Ay’ın içini görüyor” ve gök cisminin iki ayrı yüzü arasındaki farkı ortaya çıkarmaya çalışıyor.
Ay’ın etrafında uçan ikiz GRAIL uzay araçları, Ay’ın yerçekimi alanı hakkında çok detaylı ölçümler yapıyor. GRAIL uzay araçları böylece, “Ay’ın içini görüyor” ve gök cisminin iki ayrı yüzü arasındaki farkı ortaya çıkarmaya çalışıyor.
Yapılan
ölçümler, Ay’ın içindeki materyallerin dağılımı hakkında bilgiler
sunacak, böylece Ay’ın iki farklı kısmındaki Yerkabuğu ve Manto’sundaki
farklılıkları ortaya koyacak. Eğer, Ay’ın uzak olan kısmındaki Yerkabuğu
materyali, yakın kısmındakinden farklı çıkarsa, iki uydu teorisini
destekleyen bulgular elde edilmiş olacak.
GRAIL uydularına ait bir çizim.
|
YAPBOZUN TEK BİR PARÇASI
Ancak Dünya’nın bir zamanlar iki uyduya sahip olduğu teorisini doğrulamak için, gök bilimciler Ay’ın yüzleri arasındaki farklılıkları ortaya koymanın ötesine gitmek zorunda. NASA’nın Lunar Reconnaissance Orbiter (Yörünge Keşif Aracı), Ay’ın topografyası hakkında bugüne kadar birçok bilgi sundu. Gök bilimciler ayrıca Ay’ın yüzeyindeki kimyasal özellikleri içeren verileri ve Apollo görevlerinde elde edilen sismik verileri de kullanacak.
Ancak Dünya’nın bir zamanlar iki uyduya sahip olduğu teorisini doğrulamak için, gök bilimciler Ay’ın yüzleri arasındaki farklılıkları ortaya koymanın ötesine gitmek zorunda. NASA’nın Lunar Reconnaissance Orbiter (Yörünge Keşif Aracı), Ay’ın topografyası hakkında bugüne kadar birçok bilgi sundu. Gök bilimciler ayrıca Ay’ın yüzeyindeki kimyasal özellikleri içeren verileri ve Apollo görevlerinde elde edilen sismik verileri de kullanacak.
MIT’de
akademisyen olan Smith, tüm bu bilgilerin çok önemli olduğunu ancak
asıl yapılması gerekenin Ay’ın karanlık yüzüne bir yolculuk olduğunu
belirtti. Smih, “Oraya gidip kayalardan örnek almak gerekli... Bir
zamanlar ikinci bir uydu var ise onun Ay’ın üçte biri kadar olduğunu
tahmin ediyoruz. Bu yüzden çarpışmadan sonra daha hızlı soğudu, Ay’ın
karanlık yüzüne kayalar saçtı ve oradaki dağları oluşturdu” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder