Hürriyet

27 Haziran 2012 Çarşamba

Mudo.com.tr

Mudo' nun online alışveriş sitesinden daha önce hiç alışveriş ettinizmi bilmiyorum ama online satışı olan mağazalar arasında en iyilerinden diyebilirim. Nedeni ise dün aksam üstü verdiğim siparişin bu sabah elimde olması oldu. Süper hızlı bir gönderiye sahip, almak istediğiniz ürünleri alarm listenize ekleyip fiyatının düşmesini bekleyebiliyorsunuz. Gerçi cok sayıda üründe promosyonları var mutfak esyasından giyim aksesuara kadar.

Aynı zamanda mudo.com.tr dan verdiğiniz siparişlerinizde Bonny Food %30 İndirim kazanıyorsunuz :) buda tatlı yanlarından biri...

www.mudo.com.tr

Hersey ile kullanabileceğiniz babetlerde indirimde birkaç tanesiniz sizinle paylaşacağim kaçırmamanızı tavsiye ederim...

http://www.mudo.com.tr/Store/productdetail.aspx?language=tr&productId=42134&stockId=80430













http://www.mudo.com.tr/Store/productdetail.aspx?language=tr&productId=41902&stockId=79685







http://www.mudo.com.tr/Store/productdetail.aspx?language=tr&productId=42129&stockId=80406











http://www.mudo.com.tr/Store/productdetail.aspx?language=tr&productId=41899&stockId=79668












Veeeee sofralarını kırmızı ile süslemek isteyenlere bu indirimleri kaçırmayın derim
http://www.mudo.com.tr/Store/categoryPage.aspx?catID=79






25 Haziran 2012 Pazartesi

Revit Kütüphanesi

 Revit ve BIM sistemi ile ilgili en güncel bilgileri

www.revitkutuphanesi.com ' dan takip edebilirsiniz.

21 Haziran 2012 Perşembe

LuxyBox

Hem indirimleriyle öne çıkan hemde güvenilir bir kozmetik sitesi arıyorsanız Luxy Box öneririm. Kendilerini yenilemişler ve online alışveriş sitesi haline gelmişler. Aradığınız her şeyi bulabiliyorsunuz artı kapıda ödeme seçeneği de sunuyorlar.
işte link
http://www.luxybox.com/?gclid=CN_erYDZ3rACFcwNtAodMRilwQ

Küçük bir ayrıntı daha eklemeden geçemeyeceğim, Parfüm alışverişleriniz için www.hepsiburada.com un indirimlerini takip etmenizi öneririm bazen fiyatlar freeshop fiyatlarının altında oluyor. Bayat ürün vs gibi bir endişeniz olmasın bizzat deneyim onayladım :)

15 Haziran 2012 Cuma

İşte budur...

Sıcak ot ve yanında da rakı... Bu tatil arifesi cuma gününde nasılda canım çekti, şimdi Cunda da  rakı ve mezenin dibine vuruyor olmak lazımdı...

13 Haziran 2012 Çarşamba

Atmaca Dürüm

Beylikdüzünde, bizimkent köprüsünün ayağında tırdan bozma dükkan içinde faaliyet gösteren mükemmel bir lezzet durağı. Klasik dürümcülere göre fiyatı biraz pahalı olsa da lezzetiyle o açığı fazlasıyla kapatıyor. Açık hava olduğu için ayakta ocakbaşı tadında veya araba içerisinde tüketmek mümkün. Dürümün yanında ikram edilen biber turşusu tam kıvamında ama hıyardan bozma kornişon turşusu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

Burası için duyduğum hikayeyi de anlatayım size hemen;

Atmaca Dürüm tırının olduğu araziyi boş duruyor diye belediye almak istiyor. Mal sahibi de araziyi elinden çıkarmamak için bir tır kasası çekip dürümcü acıyor ve acayip tutuyor, günde 1500 ila 2000 adet dürüm sattıkları duyumlarımın arasında

Bahçeşehir e taşındıktan sonra müptelası olduk şiddetle tavsiye ederim en iyi kebapçıda bile yok böyle bir lezzet...

12 Haziran 2012 Salı

Standart Beyin Dalgalarını Yönlendirmek ve Kullanmak

Beyinden yayılan elektrik sinyalleri kafatasına bağlanan alıcılarla ölçülebiliyor. Elektroensefalogram (EEG) denen bir aletle ölçülen bu sinyallere doğal olarak "beyin dalgaları" deniliyor. Esas olarak, tespit edilen 4 tür beyin dalgası var. Bunlar alfa, beta, teta, delta ve ilk bulunan beyin dalgasına, Yunan alfabesinin ilk harfi olan alfa deniyor.

Bu dalgalar, bir voltun milyonda biri kadar düşük bir voltaja sahip. Saniyede ortalama 9-14 kez salınan “alfa dalgaları” bir görülüyor bir kayboluyor, yani sürekli mevcut değiller. Örneğin, derin uykuda yada aşırı heyecan durumlarında bu dalga neredeyse hiç yok. Alfa dalgaları, genellikle insanın rahat olduğu, çok fazla efor sarf etmediği durumlarda görülüyor.

“Beta dalgaları” çok stresli durumlarda, kafamızı toplayamadığımız ve dikkatimizi veremediğimiz zamanlarda ortaya çıkıyor. Saniyede ortalama 13-40 kez salınan beta dalgaları alfa ve teta dalgalarından daha hızlı.
“Delta dalgaları”, uykunun derin evresinde ortaya çıkıyor. En fazla saniyede ortalama 4 kez dalgalanan delta dalgaları, en yavaş titreşen dalgalar.
“Teta dalgaları” uykuya geçerken yada uykunun ilk evrelerinde görülüyorlar. Bunlar biraz daha hızlı; saniyede ortalama 4-7 kez salınıyorlar.

Son yıllarda üzerinde çalışılan diğer bir dalga türü de "gama". Gama dalgaları saniyede ortalama 40 kez titreşiyor. Bu dalganın, algılama bilinç ve entelektüel düşüncenin kaynağı olduğu düşünülüyor.

Her bir dalga türü, bilinç durumunun bir aşamasıyla bağlantılı. Bu dalgalar arasında eşgüdümlü bir geçiş sağlanamazsa çeşitli sorunlar ortaya çıkıyor. Örneğin, gerektiği zamanda delta ve teta dalgaları oluşmazsa, kişide uykusuzluk sorunu oluşmaya başlıyor. “Arabanın viteslerine benzetilecek olursa, delta birinci, teta ikinci, alfa üçüncü ve beta dördüncü vites”. Arabayı kullanırken nasıl her vitesin ayrı önemi varsa, her dalganın da kendine göre bir önemi var.

Bu viteslerin geçişinin oldukça yumuşak olması gerekirken, durum her zaman böyle değil. Örneğin bir pazartesi sabahı, uykumuzun en derin yerinde delta dalgaları üretmekte olan beynimiz, alarmın çalmasıyla bir anda stresli bir güne başladığımızı hatırlayıp beta dalgaları üretmeye başlıyor.

Bir fincan kahve sonrasındaysa alfa ve teta dalgalarını iyice baskılayıp beta dalgalarına kendimizi alıştırmaya çalışıyoruz. Beynin zıt dalgalara ani geçişi, insanda stres yaratabiliyor. Alfa dalgaları günlük performansımızı artıran, beyni stresten koruyan ve genellikle yaratıcı olmamızı sağlayan dalgalar. Bu nedenle bu dalganın baskılanması insanda gerilim, yani stres oluşturuyor. Yaratıcılığımızı ve günlük hayatımızdaki performansımızı geliştirmek için delta dalgalarının artırılması gerekiyor. İnsanın kendisini rahatlatarak stresten uzak kalması, bu dalgaları artırıp performansımızı yükseltiyor.

Beyin Dalgalarını Kullanmak…
Beyin dalgalarını kullanarak cihazları çalıştırmak, artık hayal olmaktan çıkıyor. Duke Üniversitesi'ndeki bilim adamları maymunların beynine yerleştirdikleri elektrotlarla, beyin dalgalarını bir bilgisayara aktardı.

“Maymunlar, çeşitli hareketleri yaparken elde edilen dalgalar bir bilgisayarda toplandı. Bir nesneyi tutmak, el çırpmak gibi basit hareketler sırasında elde edilen beyin dalgaları bilgisayar tarafından analiz edilerek sinyallere, bu sinyaller de üç boyutlu görüntülere çevrilerek, bilgisayara bağlı bir robot koluna aktarıldı ve böylece kolun hareketi sağlandı.”

Bu çalışmalar oldukça umut verici. ikinci aşama, robot kolunun maymunlar tarafından algılanmasını ve idare edilmesini sağlamak. Bilim adamları bu çalışmaları daha da ileri götürdü. Berlin' deki bir grup araştırmacı kafaya 128 adet elektrot yerleştirerek EEG ile insan beyin dalgalarını, saptayıp bunları bir bilgisayar programına veri olarak giriyorlar. Bu program, dalgaların ayırımını yapıyor ve hangi dalganın hangi harekete ait olduğunu kısmen de olsa söyleyebiliyor. Tabii tüm dalgaların çözümlemesini yapmak oldukça zor; çünkü beyinde aynı anda birçok bölgeden dalgalar yayılıyor. Ancak bazı basit hareketler, bilgisayar sayesinde önceden belirlenebiliyor. Örneğin, kişinin sağ ya da sol elini kullanacağı, yaydığı dalgalar sayesinde önceden anlaşılıyor.

ABD'deki Rochester Üniversitesi bilgisayar bilimleri laboratuarında geliştirilen bir bilgisayar sayesinde, televizyon beyin dalgalarıyla uzaktan kumanda edilebiliyor.

Bilgisayarı açıp kapatmak isterken insan beyninden yayılan dalgalar bilgisayar tarafından algılanıyor. Bilgisayar hangi dalganın açma, hangi dalganın kapama olduğunu ayırt edebiliyor. Bu sinyaller televizyona gönderilerek kontrol sağlanıyor. Böylece kişi televizyonu açmak istediğinde yayılan dalgalar "aç" olarak algılanarak televizyon açılıyor. Kapatmak istediğindeyse bilgisayar tarafından algılanan "kapa" dalgası televizyonu kapatıyor. Tabii bu buluş tembel televizyon bağımlıları için yapılmış değil. En önemli amacı, yerinden kalkamayan ve hareket edemeyen felçli hastaların kendi kendilerine yeterli olmalarını sağlamak. Almanya' da yapılan bir başka çalışmadaysa beyin dalgaları kullanılarak felçli bir hastaya bir cümle yazdırıldı.

Beynimizden yayılan dalgalar oldukça karmaşık. Aynı anda birçok nöron ateşleme yaparak elektrik yayıyor. Bunları teke tek algılayarak çözümlemek oldukça zor. Bir konser salonundaki alkışların tek başına değil de toplu olarak algılanması gibi, beyindeki olumlu yada olumsuz sinyaller bilgisayar tarafından kabaca algılanabiliyor. Felçli bir kişiye ilk önce alfabenin yarısı gösteriliyor. Eğer istediği harf o yarıdaysa beyindeki evet sinyalleri algılanıyor. Daha sonra bu kısım tekrar ikiye bölünerek işlem tekrarlanıyor, ta ki istenilen harf bulunana kadar. Adeta küçükken oynadığımız sıcak soğuk oyunu gibi hedefe yavaş ama emin adımlarla yaklaşılıyor. Bu yöntemle bir sözcüğün yazılması 16 saat kadar sürebiliyor. Buna karşın, bütün gün uğraşarak arkadaşına doğum günü kartı yollayan felçli bir hastanın aldığı zevk tüm çabalara değiyor.

Beyin Çipleri…

Yalnızca beyin dalgalarıyla çeşitli cihazları kullanmak için yapılan çalışmalar, baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Artık beyin dalgalarını algılamak için kafaya onlarca elektrot yerleştirmek gerekmeyecek. Geçtiğimiz yıl Brown Üniversitesi' nde yapılan bir çalışmada maymunların beynine yerleştirilen bir mikroçip sayesinde beyin dalgaları algılanarak bilgisayara gönderildi. Bunu yapmak için ilk önce, maymunlara bilgisayar ekranında renkli bir nokta gösterildi. Daha sonra ellerindeki kumandayı kullanarak bu noktayı hedefe götürmeleri öğretildi. Maymunlar bunu öğrendikten sonra beyinlerine bir mikro almaç yerleştirilerek sinyaller bilgisayara yönlendirildi. Ellerinde kumanda olmayan maymunlar ekrana renkli nokta gediğinde bunu yalnızca düşünerek hedefe yönelttiler. Böylece ellerini hiç kullanmadan oyunlarına devam edebildiler.

Bilgisayar programlarının geliştirilmesi sayesinde beyindeki dalgaların hangi merkezden ve ne amaçla yayıldığı daha iyi anlaşılabilecek. Bu çalışmalar sayesinde belki de yakın bir gelecekte insan beynindeki tüm düşünceleri okumak mümkün olabilecek. Kafaya yerleştirilen küçük bir çip sayesinde insan beyninden yayılan düşünce dalgaları söze yada yazıya dönüştürülebilecek. Böylece ağzımızı ve ellerimizi kullanmadan düşüncelerimizi bilgisayar yardımıyla söyleyebilecek ve yazabileceğiz.

Geliştirilen bu teknolojiler sayesinde birçok araç yada cihaza uzaktan kumanda edilebilecek. Bu gelişmeler, konuşma ve hareket bozukluğu olan yada felçli hastalar için çok önemli. Beyin dalgalarıyla kontrol edilen robotlar felçli hastaların hayat kalitesini artıracak. Önümüzdeki yıllarda beyin dalgalarını algılamak için, belki de kablolara da gerek olmayacak. Geliştirilecek olan sistemler sayesinde, cep telefonlarının havadaki sinyalleri algılaması gibi, çevreye yayılan beyin dalgaları da algılanabilecek. Bu gelişmeler çeşitli hastalıkların tedavisinde çığır açarken diğer bir taraftan insan zihninin mahremiyetini de ortadan kaldırabilecek. Bilimin bu hızlı gidişine bakılırsa, cebimizde taşıdığımız küçük bir cihazla karşımızdaki insanın yada çevremizdeki tüm insanların düşüncelerini okuyabileceğiz.

Yukarıda bazı kaynaklardan alınan haber kaynaklı bilgilere, deneylere de bakarsak bilim adamları artık beyin dalgalarının tespitinden öte onları bir program yardımıyla sistematiğe sokuyor sonra da beyinden çıkan düşünceleri algılayan bilgisayar programları o dalganın verdiği komutun gereğini yapıyor. Bu büyük ilerleme karşımıza daha belirgin bir şekilde çıkarsa fazlasıyla sevineceğimiz kesin. Bakalım tüm bunlar ne zaman karşımıza çıkıp sıradan bir olay haline gelecek.  (Alıntıdır.)

Beyin dalgaları

Klasik müziklerin içine yüklermiş dalgalar ile beynimizin ihtiyaç duyduğu dalga seviyesini yükseltebileceğinizi biliyor muydunuz?

BETA:
Beta beyin dalgaları odaklanmış ve keskin düşünceleri korur. Beyni kolayca analiz edebilir, bilgileri düzenleyebilir, bağlantıları yapabilir, yeni düşünce ve çözümler üretebilir. Beta dalgaları sorunlarınızın çözümü için size yardım eder, spor yapmanıza, tavsiyeler üretmenize ya da yüksek seviyede konsantrasyon ve uyanıklık(keskin zeka) gerektiren aktivitelerde de yardım eder.


ALFA:
Alfa beyin dalgaları hızlı beta dalgalarına karşı daha naziktir (yavaş, yumuşak). Bu rahatlama durumu sizin yaratıcı bir enerjiye ulaşmanızı teşvik eder ve size kendinizi daha iyi hissettirir. Alfa hali ideal düşüncenizi, problemleri çözmenizi, imajine etmenizi (hayal etmenizi,gözünüzde canlandırmanızı) geçiş yolundaki yaratıcılığınızı temsil eder.

TETHA:
Düzgün yavaşlıktaki tetha beyin dalgası durumu şimdiki hayal ederken ki hafif uyku (dalma) durumudur. Çoğunlukla rüyada uyanma olarak tanımlayabiliriz. Tetha frekansı stresten kurtulmayı ve uzun süre önce unutulmuş bilgileri tekrar anımsamayı sağlar. Bu alaca karanlık durumu derin meditasyon yapmanızı genel sağlığınızın düzelmesini, daha az uykuya ihtiyaç duymanızı, yaratıcılığınızın artmasını ve öğrenme yeteneğinizin artmasını sağlar.

DELTA:
Delta beyin dalgası durumu daha yavaş olup, genellikle derin uyku haliyle aynıdır. Hangisi sağlık için yararlıysa bu aralık içindeki keskin frekanslar İnsanın Büyüme Hormonlarını serbest bırakmasına eşlik eder. Delta frekansları siz uyanıkken habersiz beyin hareketlerinin girişine (çalışmasına) fırsat verip, bilinçli düşüncelerinizin beyine girmesini teşvik eder.

11 Haziran 2012 Pazartesi

Barınak Balık Rumeli Feneri

Boğaz’ın Karadeniz’ le birleştiği noktada olan Rumalifeneri Köyü'ne geldiğinizde yolunuzun sonunda Balıkçı Barınağının yanında Barınak Restaurant’ı bulursunuz. Kışın ayrı güzel yazın ayrı güzel bu mekanda özellikle kalkan yemenizi tavsiye ederimDışarıdan bakıldığında çok salaş bir görüntü çizen bu mekanın içine girdiğinizde yiyebileceğiniz en lezzetli mezeleri ve balıkları yiyeceğinizden emin olabilirsiniz.

Adres: Rumeli Feneri Balıkçı Barınağı No: 1 Sarıyer
Telefon: 212 - 228 17 00
Adres tarifi: Sarıyer'den yukarı çıkıp, Koç Üniversitesi'nin önünden Rumelifeneri'ne varın. Burada yolun sonu olan balıkçı barınağının en sol tarafında dalgakıranın hemen yanında

Hadi biraz Kuantum fiziği ile delirelim :)

Giymeye doyamadığım ayakkabılarım :)



6 Haziran 2012 Çarşamba

En yabani ada SOCOTRA

Kan Ağaçları
Socotra ; 
Dünya üzerindeki en yabani ada olarak tanımlanan bu ada Yemen Hükümeti tarafından yönetilmektedir.
Çöl Gülleri

Adanın en dikkat çekici özelliği yukardan bakıldığında mantara, yakından bakıldığında ise uzay gemisine benzeyen ağaçları ve fil bacağı şeklindeki çöl gülleri. Ayrıca adadaki taşlarla kaplı, üstünde hiç toprak bulunmayan tepelerin arasından bile eşsiz bitkiler fışkırıyor. Adada bulunan ve ejderha kanı adı verilen ağaç türlerinin içinden çıkan kırmızı maddenin bütün hastalıkların çaresi olduğu rivayet ediliyor.

 Socotra`nın denizi de en az karası kadar ilginç. Dışardan bakıldığında beyaz kumlu sahil ve kristal mavisi deniziyle sıradan bir tropik denizden farksız görünen deniz, derinlere gidildikçe enteresanlaşıyor. Bölgenin geri kalanına ve iklime hiç uymayan akıntıların ulaşımı zorlaştırdığı denizin dibi, olumsuz koşullar nedeniyle adaya yaklaşmaya çalışırken alabora olmuş gemilerin batıklarıyla dolu.

İyiymiş gerçekten :)

Almanyada bir sokak...


Görünce dayanamadım paylaşmak istedim, çok romantik bir sokak kolumda sevgilimle altından geçip gitmek istedim...Bugün duygusalamı bağladım ne :)

4 Haziran 2012 Pazartesi

Cunda...

Yunan tarihçi Heredot 'un da uzun süre yaşadığı Cunda nında  Piri Reisin Kitabi bahriyesinde bahsettiği Yunt adaları bölgesine ait olduğu düşünülmektedir.
Adını buradan alan Yunt antik otel Cunda merkezde yer alan yeni ve mimarisiyle eşsiz bir yerdir. Tek kötülüğü çocuk kabul etmiyorlar :)
http://www.yundantik.com/tr/
Yerli halk adaya moshos da demektedir, bunun iki sebebini duydum birincisi  güzel koku yayan çiçeklerinden dolayı ikincisi ise uzun yıllar herkese korku salan moshos adında korsan bir ailenin uzun yıllar burada egemenlik kurmasından dolayı imiş :)

Gelelim yemeklerine ;
Cunda da taş kahvede yediğiniz sakızlı dondurmayı başka hiçbir yerde bulamazsınız, damla sakızlı kahve adanın vazgeçilmezlerindendir.
http://taskahve.com.tr/

Ayrıca sadece cunda da gördüğüm  papalina balığının mevsimi  ağustos ayıdır, hamsiye benzeyen ama hamsi gibi kılçıklı olmayan bu balığı mutlaka tadın derim...

by nihat, sahil restoran, taş restoran, ada restoranda, bulacağınız deniz ürünlerini ve mezelerini Türkiye de başka hiç bir yerinde bulmanız mümkün değil , özellikle sıcak otu denemenizi tavsiye ederim.

Dar sokaklardan geçerken ehlî keyif kedilerde ki rahatlıkta sizleri çok kıskandıracak,

cundaya kadar gitmişken moshos rum meyhanesinde tabak kırmadan da dönmeyin derim...
http://www.moshostaverna.com/

We Trasfer ile büyük boyutlu dosya gönderimi

Büyük boyutlu dosya gönderiminde sıkıntı yaşıyor iseniz We  transferi tavsiye ederim . Tek yapmanız gereken şey
https://www.wetransfer.com/
adresine girmek ve göndereceğiniz mail adresini girip dosyalarınızı yüklemek. 2 gb  kadar gönderim kapasitesi var. Gönderdiğiniz kişinin dosyaya ulaşım bilgisinin gelmesini istiyorsanız kendi mail adresinizi de girmeyi unutmayın :)

1 Haziran 2012 Cuma

Maria 'nın Bahçesi

İstanbul da ege havası yaşamak isteyenler için tavsiye edebileceğim çok sıcak bir mekan... İlk bahçe Etiler de idi sonra Maltepe sahiline taşındı. Şimdi güzel bir haber Etiler Maria nın Bahçesi tekrar açılıyormuş :)
Yemeklerine gelince;
Deniz ürünleri menüsü gerçekten essiz, özellikle kalamarını denemenizi tavsiye ederim ender güzel yediğim yerlerden biri, Ermeni pilakileri, kalamar dolmaları enfes. Başka yerlerde bulamayacağınız arapsaçı, şevket-i bostan, kabak çiçeği dolması, ısırgan otu, kaya koruğu gibi otları Maria'nin Bahçesinde bulabilirsiniz.
Pazar günleri ise mutlaka kahvaltısını deneyin nefis ev yapımı reçellerine bayılacaksınız.

Küçük bir mutfak sırrı

Küçük bir mutfak sırrı paylaşmak istedim, belki bir çoğunuz zaten biliyordur :) Bilmeyenler için yeşil sebzeleriniz haşlarken yada sebze yemekleri pişirirken suyuna bir tutam karbonat karıştırın bu sebzelerinizin hem çabuk pişmesini hemde yeşil kalmasını sağlayacaktır. :)