Hürriyet
24 Ağustos 2012 Cuma
16 Ağustos 2012 Perşembe
GIDA GUVENLIGI DERNEGININ MSG İLE İLGİLİ AÇIKLAMASI
Aldatıcı e-posta
MONO SODYUM GLUTAMAT
Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel
olarak algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor. Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden gıda üreticilerinin bir çoğu MSG'yi karlı olduğu için kullanıyorlar.
MSG ZARARLI MI ?
Buna okuduktan sonra siz karar verin.
Bu madde Nörotoksin.
Sinir hücrelerine zarar veriyor. Merkezi sinir sistemi tahribatı ve
buna bağlı olarak ALZHEİMER, PARKİNSON, HUNTİNGTON hastalıkları, SARA (Epilepsi) Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı) yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite. Büyüme hormonu baskılanması.
Pankreas hasarı, insülinde artış, ve buna bağlı diyabet. Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar.
Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki
bebek de aynı tahribatlara maruz kalıyor. Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği CİPS'lerde çok kullanılmakta.
Hazır köfte harçları, Et suyu tabletleri, Hazır çorbalar, DONDURMALAR,
renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var. Şimdi diyeceksiniz ki,
Madem bunca zararı var, neden kullanıyorlar? Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaret devleri insaf, merhamet gibi duygularla asla çalışmaz. Onların amacı çok kar etmek,çok daha büyümektir.
Bu mamuller, al benisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda sunulur. Televizyon, gazete ve duvar reklamlarında onlara sıkça rastlarsınız. Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de beyinlerimize kazınır adeta. Basit bir hesap yaparsak, ucuz zannedilen bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz.
Mesela Cips. Semt pazarlarında 3 kg. patatesi 1 ytl.ye alabilirsiniz. Oysa ki 50 gram CİPS 1 liradır. Yani 1 kg. Cipsi, 20 ytl.den tükettiğimizin farkında
bile değiliz. Olumsuz etkileri de cabası. Ya bu mamulleri üretenler !....
Kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik
ve doğaldır.
Son zamanlarda organik tarım yapan çok güçlü özel şirketler türedi,
burada itina ile yetiştirilen ürünleri semt pazarlarında göreniniz var mı?
Ben henüz rastlamadım.
Gelelim genel sağlık boyutuna;
Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına
bağlı yaşamaya mahkûm edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun % 12'sineçıkması ve benzerleri. Ve sizlerinde aklınıza gelebilen yeni hastalıklar. Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da ihmal etmediler. Bu da
madalyonun diğer karlı yüzüdür. Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar bir çok yerde çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi.
Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı?
Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır.
Şimdiki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında
yetersiz kaldığından, yeni nesiller tehlikenin farkında değildirler...
Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel
olarak algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor. Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden gıda üreticilerinin bir çoğu MSG'yi karlı olduğu için kullanıyorlar.
MSG ZARARLI MI ?
Buna okuduktan sonra siz karar verin.
Bu madde Nörotoksin.
Sinir hücrelerine zarar veriyor. Merkezi sinir sistemi tahribatı ve
buna bağlı olarak ALZHEİMER, PARKİNSON, HUNTİNGTON hastalıkları, SARA (Epilepsi) Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı) yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite. Büyüme hormonu baskılanması.
Pankreas hasarı, insülinde artış, ve buna bağlı diyabet. Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar.
Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki
bebek de aynı tahribatlara maruz kalıyor. Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği CİPS'lerde çok kullanılmakta.
Hazır köfte harçları, Et suyu tabletleri, Hazır çorbalar, DONDURMALAR,
renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var. Şimdi diyeceksiniz ki,
Madem bunca zararı var, neden kullanıyorlar? Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaret devleri insaf, merhamet gibi duygularla asla çalışmaz. Onların amacı çok kar etmek,çok daha büyümektir.
Bu mamuller, al benisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda sunulur. Televizyon, gazete ve duvar reklamlarında onlara sıkça rastlarsınız. Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de beyinlerimize kazınır adeta. Basit bir hesap yaparsak, ucuz zannedilen bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz.
Mesela Cips. Semt pazarlarında 3 kg. patatesi 1 ytl.ye alabilirsiniz. Oysa ki 50 gram CİPS 1 liradır. Yani 1 kg. Cipsi, 20 ytl.den tükettiğimizin farkında
bile değiliz. Olumsuz etkileri de cabası. Ya bu mamulleri üretenler !....
Kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik
ve doğaldır.
Son zamanlarda organik tarım yapan çok güçlü özel şirketler türedi,
burada itina ile yetiştirilen ürünleri semt pazarlarında göreniniz var mı?
Ben henüz rastlamadım.
Gelelim genel sağlık boyutuna;
Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına
bağlı yaşamaya mahkûm edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun % 12'sineçıkması ve benzerleri. Ve sizlerinde aklınıza gelebilen yeni hastalıklar. Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da ihmal etmediler. Bu da
madalyonun diğer karlı yüzüdür. Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar bir çok yerde çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi.
Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı?
Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır.
Şimdiki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında
yetersiz kaldığından, yeni nesiller tehlikenin farkında değildirler...
Doğrusu
Mono Sodyum GlutamatL-Glutamik
asit ve amonyum, kalsiyum, monosodyum ve potasyum tuzları, Gıda ve
Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) bağlı Gıda Katkı
Maddeleri Ortak Uzmanlar Komitesi (JECFA) tarafından 1988 yılında
değerlendirilmiştir. Komisyon, bu değerlendirme sonucunda özellikle
bağırsak ve karaciğer dikkate alınarak yapılan analiz sonuçlarında
olumsuz artışlar meydana geldiğini fakat bu durumun ancak aşırı yüksek
miktarların (30 mg/kg vücut ağırlığı) uygulanması sonucu ortaya
çıktığını belirtmiştir. Monosodyum glutamat (MSG) alımı sonucunda
glutamatın plasenta zarını geçmediği görülmüştür. Bebeklerin glutamatı
yetişkinler gibi metabolize ettiği tespit edilmiştir.
Geleneksel toksisite çalışmaları MSG'nin çeşitli
gıdalarla alımının herhangi spesifik toksik veya kanserojenik bir
etkisinin olmadığını ve üreme ve teratoloji çalışmalarında herhangi
olumsuz bir sonuca sebep olmadığını göstermiştir. İnsanlarla
yapılan çalışmalarda MSG'nin "Çin Restaurantı Sendromu" veya diğer bazı
özel rahatsızlıklarla doğrudan bir ilişkisinin saptanamaması nedeniyle
JECFA tarafından glutamik asit ve tuzları için "Günlük kabul edilebilir
düzey (ADI) belirlenmemiştir" ibaresinin konmasına karar verilmiştir.
Bebekler için de ilave olumsuz bir durum tespit edilmemiştir.
1991
yılında Avrupa Birliği'nin Bilimsel Gıda Komitesi (SCF) tarafından
yapılan değerlendirmeler sonucunda da benzer veriler elde edilmiştir.
Amerikan Deneysel Biyoloji Derneği (FASEB) ve Amerikan Gıda ve İlaç
Dairesi (FDA) tarafından 1996 yılında yapılan değerlendirmelerde ise
MSG'ye karşı hassas olan bir grubun (örn. astımlı hastaların)
olabileceği göz ardı edilmeksizin JECFA ve SCF tarafından yapılan
değerlendirmeler desteklenmiştir.
Sonuç
olarak, doğrudan bir ilişki tespit edilememekle birlikte MSG'nin bazı
hassas gruplarda allerjik reaksiyonlara sebep olabileceği çeşitli
çalışmalarda ifade edilmiştir. Bu çalışmalarda, MSG'nin alındığı miktara
ve kişinin sağlık özelliklerine bağlı olarak kusma, baş ağrısı, kasılma
ve güçsüzlük gibi kısa süreli etkilerin görülebildiği öne
sürülmektedir. Diğer taraftan, uzun vadeli klinik çalışmalar ve
laboratuvar çalışmaları MSG'nin güvenli bir katkı maddesi olduğunu
ortaya koymaktadır. Serbest haldeki glutamatın bazı gıdaların doğal
bileşeni olması ve ayrıca katkı maddesi olarak MSG'nin kullanıldığı
dozların toplam diyetteki yükü belirgin şekilde arttırmaması da bu fikri
desteklemektedir.MSG, Amerika, Avrupa Birliği ve Türk Gıda
mevzuatlarına göre kullanımı yasal olan bir gıda katkı maddesidir.
Avrupa Birliği mevzuatının gıda katkıları, renklendiriciler ve
tatlandırıcılar konusunu düzenleyen 95/2/EC kodlu direktifi, izin
verilen limitler içindeki kullanımına yasal güvence sağlar.
En
son 22.05.2008 tarihinde güncellenen Türk Gıda Kodeksi
"Renklendiriciler ve Tatlandırıcılar Dışındaki Gıda Katkı Maddeleri
Tebliği"ne göre tüm gıda maddelerinde glutamik asit veya tuzlarının
kullanım limiti 10 g/kg, çeşni maddelerinde ise QS (Belirlenmemiş
miktar, Quantum Satis) olarak verilmektedir. Amerika'da ise serbest
toplam glutamat miktarı yüksek olan gıdalarda bu değerin etiket üzerinde
belirtilmesi ön görülmüştür.Tüm katkı maddeleri için olduğu gibi MSG
için de doz kritik olan husustur. Normal koşullarda fayda sağlamak
amacıyla gıdaya ilave edilen çeşitli maddeler bazı durumlarda olumsuz
etkilere de sebep olabilmektedir. Bu durum genellikle katkı maddesinin
fazla veya yanlış kullanımı, üretimin veya depolamanın yanlış bir
basamağı sırasında ilavesi veya katkı maddesinin saflığının ya da
kalitesinin düşük olması nedenleri ile ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle,
katkı maddelerinin, ara basamak ürünlerinin ve son ürünün kalite ve
güvenilirlik açısından düzgün şekilde kontrollerinin yapıldığı bilinen,
Tarım Bakanlığı tarafından onay almış, denetlemelere tabi tutulan
ürünlerin tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Ancak bu şekilde, diğer tüm
konularda olduğu gibi katkı maddelerinin uygunlamasında da gerekli
kontrollerin yapıldığına güvenmek mümkün olacaktır. Aksi takdirde
kontrolsüz şekilde tatbik edilen herhangi bir başka madde de sağlık
üzerinde olumsuz etkilere sebep olabilecektir. Burada dikkate alınması
gereken husus, her hangi bir maddenin güvenliğinden bahsederken bunun
çevre koşullarından, beraberinde tüketilen diğer maddelerle olan
etkileşiminden, miktarından ve maruz kalma süresinden bağımsız
düşünülemeyeceğidir.
(Kaynaklar:
Branen et al., 2001. Food Additives, 2nd Edition, CRC Press; Walker and
Lupien, 2000. The Safety Evaluation of Monosodium Glutamate. J. Nutr.
130: 1049–1052.Prescott and Young, 2002. Does information aboutMSG
(monosodium glutamate) content influence consumer ratings of soups with
and without added MSG? Appetite , 39, 25-33.James, 2003. The Respiratory
Tract and Food Hypersensitivity, Blackwell Publishing, NY.Macfarlane,
2002. Integrating the consumer interest in food safety: the role of
science and other factors. Food Policy 27, 65–80. Walker, 1999. The
Significance of Excursions above the ADI, Case Study: Monosodium
Glutamate. Regulatory Toxicology and Pharmacology 30, 119–121)
13 Ağustos 2012 Pazartesi
Frame Artist
Yeni keşfettiğim bir apple uygulaması , Resimlerinle oynayıp birleştirip yazılar ekleyip kesip biçim her türlü tasarımı yapabileceğiniz template leri olan güzel bir uygulama , free uygulamada 5 resim kaydetmenize izin veriyor :) 1.99 $ uygulama fiyatı var ama es değer uygulamalara göre çok kolay ve kapsamlı , değer diyorum ben başarılı buldum...
9 Ağustos 2012 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)